6 Aralık 2024 Cuma
HAFIZASINI YİTİREN ŞEHİR: EDREMİT
Eski Bayram Yeri 1960'lı, 70'li, 80'li yıllarda Edremit'in en hareketli merkezlerinden biriydi.
Agonya'ya giden Hatipoğlu, Işıklar; Balya'ya giden İtimat otobüslerinin kalkış noktası burasıydı. Meydanı çevreleyen kahvehaneler, Sabit Bey'in fabrikasının duvarına bitişik dükkanlar harıl harıl işlerdi. Zeytin mevsiminde bu fabrika ile birlikte çevredeki diğer fabrikalarda da bereket üretirdi, karınca orduları gibi çalışan insanlar. Tıkır tıkır giden at arabalarında dağ gibi yığılmış harar çuvallar devrilmesin diye bağlanırdı kalın sicimlerle. Tarihi biraz daha geriye götürdüğümüzde; meydana 100 metre mesafede bulunan yanık değirmen ve Dokuz Eylül İlkokulunun yerinde bulunan sabunhanelerin hareketliliğini de söz konusu canlılığa ekleyebilirsiniz.
Agonya’da yaz işlerini bitiren insanlar Edremit’e önce zeytin toplamaya gelirler, kadınlı erkekli, zeytin toplama işi bittikten sonra kadınlar tütün demeti yapmaya dönerken, erkekler ağır pirina işçiliği için kalırlardı Edremit’te. Elbette kiraladıkları evler Eski Bayram Yerine yakın Gümrük ve Sığırönü Kahvehaneleri bölgesindeki ucuz kiralık evler olurdu. Eski Bayram Yerinin bakkal, lokantacı, berber, fırıncı, hamamcı esnafı minnettardı bu gurbetçi müşterilerine. Roman çalgıcıların buluşma yeri olan kahvehaneleri de yabana atmamalı hareketlilikte. Bu haliyle Eski Bayram Yeri yılın her gününü bir bayram hareketiyle yaşayan canlı bir varlıktı.
Meydanı ölüme götüren süreç otobüslerin buradan hareket etmelerinin yasaklanmasıyla başladı. Çevre köy ve kasabalara giden araçlar için Gümrük Mahallesinin üst bölgesine bir garaj yapıldı. İnsan hareketliliğinin azalması Eski Bayram Yerindeki ticarethaneleri zora soktu. Lokantalar, kahvehaneler bir bir kapandı. Dükkanlar el değiştirdi. Meydan, Hekimzade Mahallesinin -işi olduğu için uğrayan- insanlarına kaldı. Bir de Gümrük Mahallesine giderken Çayiçi Caddesinin trafik yoğunluğundan kaçanların geçiş güzergahı oldu.
2000'li yılların başından itibaren Cennetayağı bölgesi bağları, mandalinlikleri, zeytinlikleri vahşice yok edilerek imara açılınca şehir, aç kalmış bir canavar gibi ovaya saldırdı. Eğer bırakılsa çay boyunca Ülkü Yolunu takip ederek denize kadar beton kusa kusa yoluna devam edecekti. Edremit Parkının altındaki yol artan trafiği kaldırmayınca ova içine yapılan Çevreyolu da bir süre sonra çok katlı apartmanların arasında kaldı.
Son on yıldır Gümrük ve Tuzcu Murat gibi komşu mahalleler kısmen yapısal dönüşüm geçirirken Eski Bayram Yeri Meydanını barındıran Hekimzade Mahallesi adeta bir felçli hasta gibi hareketsiz kaldı. Bunda mahallenin bir bölümünde ikamet eden yoksul roman ailelerin varlığı elbette bir etkendi. Ancak dönüşüme engel olan şehircilik mevzuatı da bölgenin felç olmasında önemli rol oynadı. Zira mahallenin sokakları oldukça dardı. Yeni yapılar yapılırken eski imar planlarına izin vermek, bir at arabası için yapılmış yolların otomobil hareketliliğine hizmet edememesi yapı dönüşümünü olumsuz etkiledi. Yapı arsalarının küçük olması, mülk sahiplerine rehberlik yapılamaması müteahhitlerin bölgeye girmesini engelledi. Kendi imkanlarıyla yapılarını restore etmek isteyen birçok mülk sahibine de “Koruma Mevzuatı” engel oldu. Bu hali ile Meydandan Gümrük Mahallesine doğru veya Meydandan Yanık Değirmen yoluyla mezarlığa doğru bir yolculuk yaptığınızda felç geçiren eski şehri çok rahat görebilirsiniz.
Bugün, Eski Bayram Yeri Meydanında canlılık alameti taşıyan bir sağlık ocağı, onun etkisiyle iki eczane, Alpaylar Ekmek Fırını, iki kahvehane ile bir camiden başka bir şey yok. Sabit Bey'in fabrika duvarına bitişik dükkân yapıların da mahkeme kararıyla yıkılacağı duyumunu edindim. Bu duyum doğru olmalı ki dükkanların bazıları boşaltılmış bile. Yıkım gerçekleştiği zaman meydan hepten insansız, cansız olacak.
Meydanı canlandırmak için neler yapılabilir?
1. Sabit Bey’in Fabrikası Belediye tarafından kiralanarak bahçesi marka bazlı Zeytin ve zeytin ürünleri satacak firmalara yer açılarak bir çarşıya dönüştürülebilir. Bölgede bulunan kırmızı tuğla diğer fabrika ve tarihi yapılar da aynı amaç doğrultusunda değerlendirilebilir.
2. Bu bölgede trafik tek yönlü düzenlenmeli, akış rahatlatılmalıdır.
3. Meydana bitişik olan Sabahattin Ali Müze Evi meydan bağlamında canlandırılmalıdır.
4. Bu mahallede yaşadığını öğrendiğimiz Şükrü Tunar’ın evi araştırılıp bulunabilir ve yeni bir turistik mekan olarak değerlendirilebilir.
5. Bu mahallede yaşadığını bildiğimiz ama öldüğünü öğrendiğimiz Boncuk adlı Karagöz Ustasından ilhamla bölgede bir Karagöz oyunları sergilenen mekan oluşturulabilir.
6. Dokuz Eylül İlkokulunun bitişiğindeki Park içinde bulunan ama şimdi yok olan çalgıcı sanatkarlar için bir mekan oluşturulabilir. Bu mekan vasıfsız yetişen Roman çocukları için bir kurs-okul olarak da düşünülebilir.
7. Edremit’in meşhur nohutlu ekmeği, meşhur kaymaklı yoğurdu ve höşmeriminin yapılıp satıldığı ticarethaneler gerekirse bizzat Belediye tarafından açılabilir.
Sıraladığımız bu öneriler hemen aklımıza geliveren önerilerdir. İyi niyetli insanlarla baş başa verilirse daha niceleri bulunabilir.
(NOT: Hemen belirtelim, Mahkeme Camiinden Gümrük’e giderken Çayiçi Caddesinin sağ tarafındaki özgün Türk evlerini barındıran bölge de tahrip olmadan yeni bir bakışla değerlendirilebilir.)
Maddi gücün artması, rahat yaşama isteği hemen her yerde şehirlerin eski mahallelerinin gözden düşmesine neden olmuştur. Eğer bu uzaklaşma kültürel kopuşa neden olursa bu bir felaket getirir. Bu yüzden yerel yönetimler kültürel yapı, üretim, ürün, insan ve folklor değerlerini yaşatmak için çareler üretmişlerdir. Bizi kaygılandıran Edremit’te bugüne kadar böyle ciddi ve samimi bir girişimin olmamasıdır. Yazımız birilerine ilham kaynağı olursa mutlu oluruz.
Ergin AYDIN
Öğretmen Yazar
#edremit #birzamanlaredremit #balıkesir #eskibayramyeri #eskiedremit #mazidekiedremit #sebahattinali #sondakikaedremit